DEVAM: 18. Cemaat Halinde Yolculuk, Arafat Ve Müzdelife De Ezan
Ve Kamet İle Soğuk Ve Yağmurlu Gecelerde Müezzinin Namazlar Bulunduğunuz Yerde
Kılınsın Şeklinde Ezan Okuması
حدثنا
مسدد قال:
أخبرنا يحيى،
عن عبيد الله
بن عمر قال:
حدثني نافع قال: أذن
ابن عمر في
ليلة باردة
بضجنان، ثم
قال: صلوا في
رحالكم،
فأخبرنا: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يأمر
مؤذنا يؤذن،
ثم يقول على إثره:
(ألا صلوا في
الرحال). في
الليلة
الباردة، أو
المطيرة في
السفر.
[-632-] Nâfi"den şöyle nakledilmiştir: "İbn Ömer Dacnan'da soğuk
bir gecede ezan okudu. Sonra 'Bulunduğunuz yerde namaz kılın' diye seslendi.
Sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müezzine ezan okumasını ve peşi sıra
şöyle demesini emrettiğini bildirdi: Seferde iken, soğuk ve yağışlı gecelerde,
bulunduğunuz yerde namaz kılın.
Tekrar: 666.
حدثنا
إسحق قال:
أخبرنا جعفر
بن عون قال:
حدثنا أبو
العميس، عن
عون بن أبي
جحيفة، عن
أبيه قال: رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
بالأبطح، فجاءه
بلال فآذنه
بالصلاة، ثم
خرج بلال
بالعنزة حتى
ركزها بين يدي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
بالأبطح،
وأقام الصلاة.
[-633-] Avn bin Ebî Cuhayfe babasından şöyle nakletmiştîr:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i Abtah'ta gördüm. Bilâl yanına
gelip namaz için ezan okudu. Sonra bir mızrak alıp Abtah'ta Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in önüne dikti. Sonra da kamet getirdi."
AÇIKLAMA: (soğuk ve yağışlı gecelerde) Bu rivayet, Ebu
Avane'nin "Sahih"inde "soğuk veya yağmurlu ya da rüzgarlı"
şeklinde geçmektedir. Bu rivayet göstermektedir ki, her üç durum da, cemaate
gelmemek için bir mazeret olarak kabul edilmiştir, ibn Battal bu konuda icma
olduğunu nakletmiştir. Ancak Şafiiler nezdinde meşhur olan görüşe göre, rüzgar
sadece geceleri bir mazeret olarak kabul edilir. Hadisin zahirine göre de, bu
üç durum ancak geceleri mazeret olabilir.
(Seferde iken) Bu ifadeden öyle anlaşılıyor ki, bu durum sefere
özgüdür. (Abtah) Mekke dışında bilinen bir yerin adıdır.
باب: هل يتبع
المؤذن فاه
ههنا وههنا،
وهل يلتفت في
الأذان.
19. Müezzin Ezan Okurken Ağzını Sağa Sola Eğebilir Mi? Ezan
Okurken Sağa Sola Dönebilir Mi?
-ويذكر
عن بلال: أنه
جعل إصبعيه في
أذنيه، وكان
ابن عمر لا
يجعل إصبعيه
في أذنيه.
وقال إبراهيم:
لا بأس أن
يؤذن على غير
وضوء. وقال
عطاء: الوضوء
حق وسنة.
وقالت عائشة:
كان النبي صلى
الله عليه وسلم
يذكر الله على
كل أحيانه.
Anlatıldığına göre Bilâl ezan okurken parmaklarını kulağına
koyarmış. İbn Ömer ise kulağına koymazdı. İbrahim ise şöyle demiştir:
"Abdestsİz olarak ezan okumada bir sakınca yoktur." Atâ da şunları
demiştir: "Abdest haktır ve sünnettir." Âişe r.anha ise şöyle
demiştir: "Nebi s.a.v. her halinde Allah'ı anardı."
حدثنا
محمد بن يوسف
قال: حدثنا
سفيان، عن عون
بن أبي جحيفة،
عن أبيه: أنه
رأى بلالا
يؤذن، فجعلت
أتبع فاه ههنا
وههنا
بالأذان.
[-634-] Avn bin Ebî Cuhayfe babasının Bilâl'i ezan
okurken gördüğünü, ağzını sağa sola büktüğüne şahit olduğunu nakletmiştir.
AÇIKLAMA: (ağzını sağa sola büktüğünü) İmam Buhari bu
şekilde muhtasar olarak rivayeti nakletti. İmam Müslim ise Vekî' ve Süfyân
kanalıyla bu rivayeti şu şekilde nakletmiştir: Bilâl'in ağzını takip etmeye
başladım. Sağa sola çeviriyordu. Bu snada hayya elel felah, hayya elesselah,
diyordu. Bu hadiste, ezan okurken ağa sola dönmek takyit edilmiştir. Buna göre
hayyaleteyn (haya alassalah ve hayya ale'l-felah) okunurken sağa sola dönülür.
İbn Huzeyme bu hadis için şu başlığı uygun görmüştür: "Müezzinin hayya
elel felah, hayya elesselah, Derken tüm Bedeniyle Değil de Sadece Ağzı ile Sağa
Sola Dönmesi" Daha sonra da iöyle demiştir: "Ağız İle sağa sola
dönmek ancak başın sağa sola çevrilmesi ile fnümkündür."
İbn Dakîki'l-İyd şöyle demiştir: "Bu hadisde müezzinin
hayyaleteynİ okurken etrafındakilere ezanı işittirmek gayesiyle döneceğine bir
delil vardır."
Tirmizî İse şöyle demiştir: "İlim ehli, ezan okurken
müezzinin parmaklarını kulaklarına koymasının müstehap olduğu
kanaatindedir."